BEN 21. ASRI SEVMEDİM ( 1 )

11.12.2018


BEN 21. ASRI SEVMEDİM ( 1 )

 

Benim 20.asra geri gidesim var sanki,

Bıktım 21. asırdan artık.

Fukaraydık bazan aç kalırdık 

Gara lastik bulamazsak hazırdı çarık .

Tarlaları kara sabanlarla sürer

Tohumları önümüze önlük bağlar

Avuçlarımızla tarlalara saçardık 

Verimliydi,bereketliydi 

Bizim için çokta gıymatlıydı.

Sobamız yoktu ocak yakardık.

Tezek kayardık ocak altlarına

Ocak üstünde pişerdi aşımız,çorbamız

Hemde bakır kazanlarla.

Çünkü galabalıktı horantamız

Yer sofraları kurardık koskoca

Çorbamızı büyük bakır leğenlere koyar

Tüm horanta aynı leğene kaşık sallardı

Çok güzel lezzetli ve datlıydı.

Çünkü o gazanın bşında anam vardı.

Akşam olunca hep aynı odaya toplanırdık

Üç beş gardaş aynı döşşek,aynı yastık ,

Aynı yorganları paylaşırdık.

Yataklarımız yünden yapılırdı üşümezdik.

Sarılırdık gardaşlar birbirimize, 

Yarın güneş doğduğunda yine aynıydık.

Yatakta kollar nasıl birbirine bağlıysa,

Kalplerimizde birbirine bağlıydı.

 

BEN 21. ASRI SEVMEDİM ( 2 )

 

Valla ben özledim 20.asrı artık.

Bostanlarımızı kendimiz yapardık.

Yazın eker biçer toplar,

Kış gelincede ağız tadıyla yerdik

Ahırlar dolusu malımız davarımız vardı

Anam sabah kahvaltı saatında ahıra giderdi

Pinden taze taze yumurtalar alıp gelirdi.

Yumurtaları tere yağıyla yapardı

Tavaya koyunca cazır cuzur eder

Mis gibide kokardı Tandur ekmeğini bandırırdık tavaya

Hemde ellerimizle o tere yağına

Ta güçcük parmağımızın dibinden sızardı

Arada yalardık parmakları.

Bu ahırda bulunan hayvanları Alıp yaylalara çıkardık.

Yoğurt,peynir,tere yağımızı kendimiz yapardık.

Etlerimizi kendi hayvanlarımızdan keserdik.

Bir kısmını kavurma yapar, 

Dondurup kalıplar halinde tavanlara asardık.

Kemikleri kızartıp iplere dizerdik.

Bezlerle kapatıp,onuda tavanlara asardık.

Temizdi,helaldi ve doğaldı.

 

BEN 21. ASRI SEVMEDİM ( 3 )

 

Valla ben özledim 20.asrı

Hepimizin,her ailenin birer köyleri vardı.

Kendi köyümüzden başka köylere,

Veya ihdiyaç teğmini için şehire,

Atı olalan atlarıyla,yoksa eşeğiyle Yolculuğa çıkardı.

Hiç trafik kazası yaşanmazdı. Toplu katliam gibi olmazdı.

Ölürse eceliyle,  Hemde naşı tek parça kalırdı.

İnsanların birbirine saygısı vardı,

Büyük küçüğünü,küçükte büyüğünü tanırdı.

Karşıdan gelene bir ALLAH selamı vardı.

Selamı alanda kalpten,yürekten alırdı.

Bir mekanda otursalar konuştukları, 

Anlatacak kelamları,

Ya bahçesi bağı, 

Yoksa malı davarı.

Kimse kimsenin kuyusunu kazmazdı.

Birinin gözü diğer komşunun malında olmazdı.

Gerçek bir komşuluk vardı.

Sağlam bir akrabalık bağı vardı.

Dostluk vardı.

Karşılıksız yardımlaşma ve imece vardı.

Bir evde ne pişse farketmezdi çoğu azı, 

Komşununda bir hakkı vardı..

 

21.ASRI SEVMEDİM ( 4 )

 

Benim 20.asra geri gidesim geldi.

Düğünlerimiz tam 3 gün sürerdi.

Cumadan başlar pazar akşamı sonlanırdı,

Yeşil halılarla kaplanmış gibi

Bahçelerde düğün hazırlığı yapılırdı

Kerpiçler üzerine kalaslar konarak 

Büyük bir alan çevrilirdi.

Bunlar yoksa yerlere kilimler serilir

Etraflara yün minderler dizilirdi.

Orta kısım boş bırakılır

Çünkü orda halaylar çekilir

Oyunlar oynanırdı.

Yan tarafada ocaklar yakılır

Üstüne koca koca dut kazanları konur,

Gatıklı çorba,etli bulgur pilavı,

Yanında kaysı hoşafı.

Düğün aşı bol hazırlanırdı.

Çok misafir gelirdi.

Çevre köylere okuntu yollanır

Düğüne davet edilirdi.

Gençlere masalar kurulur,

Dut rakısı ikram edilirdi.

Meze için koçlar koyunlar kesilirdi.

Gece yarılarına kadar çifte telli oynanır.

Çeşitli orta oyunları sergilenirdi.

Yenirdi içilirdi oynanırdı.

Her insan mutluluktan uçardı.

Yüzler hep gülerdi..

 

21.ASRI SEVMEDİM ( 5 )

Benim 20.asra geri gidesim geldi.

Gelinlerimiz damat evine giderken,

Ata binerdi. Bir Delikanlı atın gemini tutar, 

İkiside sağlı sollu üzengiden tutup, göz kulak olurdu.

Gelinlerimiz gıymatlıydı.

Elleri eldivenli ,yüzleri duvaklıydı.

Çoğu gelin damat adayını,

Gerdek gecesinde tanırdı.

Aşklar,sevmeler, sevilmeler,

Öyle vıcık vıcık olmazdı.

Bunların bir tadı,Bir lezzeti,

Bir heyecanı,birde adabı vardı

Bazan bir yıl, iki yıl nışanlı kalınırdı.

Bu zamanda sadece bir kaç kez görürdü

Kızlarımız damat adayını.

Giderkende hazırlıklar yapılırdı.

Öyle güpe gündüzde olmazdı.

Karanlıkta gizli,gizli içeriye alınırdı.

Erkek kısmı asla duymazdı.

Hep aile büyükleri gider gelirdi.

Bayramlarda yoklama gider,

Kız tarafı yoklanırdı.

Amaç arayı soğutmamak sıcak tutmaktı.

Her düğünde nışanlı kızlar evlerinden

Daha önceden damat evindende müsade alınarak,

Davul zurna eşliğinde düğüne getirilirdi.

Düğünde oynatılırdı  O ayrı bir hatırdı.

 

Şair: Süleyman Özpınar​. ŞiirinHası

05 Ocak 2016 Salı.

 

Keşke sayısız hastanemiz olmasaydı.

İçinde sürüyle doktorlarımızda .

Hastanede hasta halimizle ve ecelimizle ölseydik

Nerden geldiği belli olmayan kör kurşunla ölmeseydik.

Gelinimizin,kızlarımızın eli kınalıyken dul kalışını görmeseydik.

Keşke o kurşunlar bizim ciğerimize saplansaydı.

Kınalı guzularımızı daha hiçbir şeyden muradını almadan

Bizlerin yani ana babaların elinden almasaydı.

20. asırda hiç arabamız olmadı.

O gocaman gocaman yollarımızda hiç olmasaydı.

Herkes gideceği  yerlere eşekle, atla,kanılarla gitseydi.

Toplu katliam gibi trafik kazalarıda olmazdı.

Bir sürü ümüdümüz vardı,hayellerimiz vardı.

Hepsi karardı.

Yalan ,dolan.soytarılar çoğaldı.

Nerde yalaka ve işe yaramazlar varsa meydanı aldı.

Ne hatır galdı ne gönül galdı.

Böyük küçük birbirine garışdı.

Ne saygı galdı ne sevgi galdı.

Eski zenginler fakir fukaranın ellerinden tutardı.

Şimdiki zenginler garib sömürdü sömürdü sadece posası kaldı.

Ben gidiyom gardaş 20.asra gelen varmı??

 

05 Ocak 2016 Salı. Şair: Süleyman Özpınar​.

 




Bu şiirin her türlü telif hakkı kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin almadan kopyalanması 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına göre suçtur.