BİZLER KÖYDEYKEN 5. SAYFA

11.01.2024


BİZLER KÖYDEYKEN 5. SAYFA

Değirmen bizim hemen bahçenin karşısında.Bu bahçenin adı KELOK orası bizim yazlık evimizdi yazları oraya taşınır hava soğuyana kadar orda kalırdık.Bütün çevre köylerde Zahirelerini bu bizim değirmende yaparlardı.Karadoruk,Otlu kilise,Yukarı sazcığaz,Yılan Hüyük,Konakpınar.Bunların çoğu dağ köylerdi.Hiç birinde bağ bahçe meyve sebze olmazdı.Bir dal acı soğanı dahi çarşıdan parayla alan insanlardı.Sonra fakirlik desen had safada.Değirmen ve bizim bahçe arasını köyün ırmağı bölerdi.Gündüzleri ben karşı değirmene gidip ordaki köylüleri bahçeye davet ederdim.tabiki beni büyüklerim yani ağabeylerim gönderirdi .Kendi kafamdan gitmezdim.Hepsi gelirdi .Dutun başına çıkıp sofra üzerine dökerdim onlar yerdi..Ben onlardan daha çok sevinirdim.Bizim bahçe çok büyük ve her çeşit meyveler vardı.O mevsimde hangi elma yenecek durumdaysa onun dibine gidip.Dibine dökülenlerden toplayıp getirirdim.Yedikleri kadar yerlerdi.Daha sonra beraber gidip,Bahçeye gelenlerin omzunda birde heybeleri olurdu..Bu heybelere ne bulursak toplayıp doldururduk.Evdeki çocuklarına götürürlerdi.

KÖYÜMÜN SU DEĞİRMENİ

O ses aldı beni benden.

Köyümün su değirmeni.

İç dünyama huzur veren.

Köyümün su değirmeni.

 

Su akışı baş döndürür.

Akar hızla daş döndürür

Gece gündüz un üğütür.

Köyümün su değirmeni..

 

Çoval çoval buğday indi

Un olarak döndü geri .

Gördüm artık sonu gldi

Köyümün su değirmeni.

.

Orda geçti bizim ömür.

Vurur çarka su köpürür.

Buğday gelir un götürür.

Köyümün su değirmeni.

 

Değirmende şak şakmı ne?.

Ben aşıktım o sesine.

Diyecek yok cilvesine.

Köyümün su değirmeni.

 

Çoval döşek aba yorgan.

Her eşekte bağlı urgan.

Bende kalan çok hatıran.

Köyümün su değirmeni.

 

Kul malıdır dememişler.

Kadir kıymet bilmemişler.

Yıkıp viran eylemişler.

Köyümün su değirmen

i.

Gördüm yakılmış kapılar.

Taşların dahi çalmışlar.

Sade yetim bırakmışlar,

Köyümün su değirmeni.

 

Arazisi paralamış.

Her köşeden biri sarmış.

Dört direk üstünde kalmış.

Köyümün su değirmeni..!

 

Köylüler babamı Güründen çok iyi tanıyan ve evlerinin ihtiyacı olan giyisileri babamdan alan müşterilerdi.Bizim köydede bakkal dükkanımız vardı.Bu işe Ali abim bakardı.Çok çeşit olmazdı.Çay,şeker,Kuru üzüm,lokum,şeker,incir kurusu.O zaman herkes her şeyi alamazdıki.Köyde çay içmek bile lüks sayılırdı.Ancak aileden birisi ciddi şekilde hastalanacak ona çay demlenirdi.O çaya rast gelirsen bir bardak içersin yoksa çayı göremezsin.Şİmdiki gibi başka şehirlere göç falanda yoktu.Herkes köyde yaşlısı genci,delikanlısı çoluk çocuğu.60 haneli orta halli bir köydü.Her evin koyunu,kuzusu,atı eşeği öküzü olur az çok tarlasını eker bağına bahçesine bakar.Aşını ekmeğini çoluk çocuğunun gıdasını burdan teğmin eder muhanete muhdaç olmazdı.Bağdaki otlar ,bahçedeki yakacak odunlar yetmeyince bunlara takviye için dağlara gider.yem için çakıldak ve keven ,yakacak için yalangı kökleri ve gındık keveni toplayıp getirirdi.Şimdi o eski ne mal kaldı ne davar.Nede o köydeki insanlar.Ne komşuluk kalmış ,ne dostluk ,ne sevgi ,nede saygı.

BİZİM MAHALLE

Ne güzel bir mahallemiz vardı. Herkes birbirinin yardımına koşardı. Ta üst köşede muhittin hoca Karşısında muhacir Mehmet amca Hanımı Zühre bacı, Eşref emmi,Zeynep bacı. Alt taraflarında Abbekir emmi,Zeliha teyze Karşısında go miyesse ve çocukları M.mustafa,Ramazan. Bunlara bitişik bizim evler.Babam Halim Özpınar ve Anam Zeliha Bizim alt kısımda Çam Mevlüt,Hanımı Zühre bacı. Yanı başda Fadime garı Nuri emminin anası Lallama bunların hiç unutulmazı yanında yeğeni Mahmut vardı. Bitişiğinde Hurrem amcam ,Miyesse ana. Veysel Emmi Döndü teyzem emine bacı.Harığın alt kısmındaydı. Şakir Emmi köprünün üstünde,Şal ceket omzunda Hanımları Mintaha ana Nafiye garı Çeşme başında Süleyman Emmi.Rüştü teyze hanımı. Kel Mevlüt,Yahya Emmi. Daha ileride Alirıza Emmi Naciye ve sadiye bibimler. Çocukları Yakup emmi ve Aziz abi  Ve Alirıza emminin akrabası güllü teyze. Kimi kimsesi yok tek başına yaşardı Daha ilerde Kazım amcam.Fadime yengem. Üst tarafı dağ,alt taraf harık başında. Kel aziz,oğullar mevlüt,muhuttin idriz. Kulaksız Mevlüt,Zemçi,Mevlüt Zemçinin Hacıömar abi. Köyün hepsi komşu sayılırdı Ama ben sadece kendi çevremize olanları Alıyorum.yazı çok uzadı,olmasın sıkıcı. Bunlarla ne kadar güzel günlerimiz geçti. Kimse kimseyi incitmezdi Bunların hepsini kaybettik Ne güzel insanlardı. Orda komşuluk vardı Hatır,gönül vardı. Sevgi ve saygı vardı. İnsanlar bir kaç gün göremezse birilerini Evin kapısına kadar gidip arayıp sorardı Acaba bir derdimi var,rahatsızmı? Her komşuya sırayla kış günleri  Akşam oturmalarına giderdi Yenir içilir sohbetler edlirdi. Arkalarında hep güzel anıları ve, Birde tertemiz adları kaldı.Şimdi o köyüme gittiğimde içim sızlıyo.mahalle bomboş.Tarlalar bomboş.

Ovadaki otlar yerinde çürüyo toplayan yok.Ağaçlar devrilmiş kesip yakan yok.Bahçelerde ağaç dallarından yürünmez olmuş.

Ben o sıralarda ilk okuldayım.Okula giderken her öğrenci koltuğunun altına ya bir odun parçası yada bir kalıp tezek alır okula götürürdü.Okulun sobası bu odunlarla yanadı.Okulda 50 -60 civarı öğrenci vardı.5 sınıf bir arada .Çünki tek öğretmen tek odalı bir okuldu.Sınıflar sıra sıra ayrılmış.Öğretmen her sınıfa ayrı ayrı der işlerdi diğer sınıflada onları izlerdi.Ben okula giderken dükkandan bir karton kutuda lokum götürüp tek tek çocuklara satardım.Ama ben hiç yiyemezdim .Çocuklar yerken içim giderdi.Buna bir çare bulmalıydım.Getirdiğim lokumlar sayılı akşam varınca sayısına göre Ali abime hesap vermem gerekti.Onunda çaresini buldum.Bu bir nevi sahtekarlık olmasına ramen.Lokumlar uzun ve büyüktü,uçlarında bir gıdım kesiyom.Gamışı sokup şişiriyom kesilen yeri pudra şekerine bulayıp yerine diziyom.Böylece her birinden bir tadmlık banada hisse çıkarıyom.Birde götürdüğüm kutunun hepsini satıp bitirince birtane yeme hakkım vardı.O hakkımıda alıp yerdim akşam eve gelir omuzumdaki gri bezden çantayı kapdan içeri fırlatır doğru bizim evin alt kısmında.Köy meydanıçeşme başı var.Bu çeşmede rahmetli babamın uğraşması ile yapılmıştı.Hemde köye 3 km uzaklıktaki,Bizim tapulu tarlanın içindeki.Bir kaynak suyu .Her yaz o suyn yanı başındaki yaylaya gittiğimiz pınarın suyunu .Köylüyü yanına alıp kazma kürekle kanal yardılar. Boru döşeyerek köyün iki meydanına bölerek iki çeşme yapıp köyü daha güzel bir kaynak suyu olan Hacı pınar suyuna kavuşturdular.Hep çocuklar bu çeşmenin başında toplanır.Hava kararıncaya kadar çeşitli oyunlar oynardık. (5.SAYFA )

 

https://www.siirinhasi.com/siirler/bizler-koydeyken-5-sayfa-2253.html

Şiar:Süleyman Özpınar.şiirinhası.




Bu şiirin her türlü telif hakkı kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin almadan kopyalanması 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına göre suçtur.